Daily Archives: May 14, 2010

>FormSpring

>İnternet’te her geçen gün yeni bir enteresan fikirle üretilmiş bir site açılıyor. Bunlardan birisi de son zamanlarda popüler olan formspring.me. Formspring’in işlevi çok basit ve eğlenceli. Siteye girip daha önce üye olduğunu bildiğiniz bir arkadaşınızın adını yazıyorsunuz. Şimdi arkadaşınıza istediğiniz soruyu sormanın vakti geldi. Kimliğiniz asla açıklanmıyor. Bu da tabi ki insana normalde soramayacağı soruları sorma cesaretini veriyor. Sorular tamamen anonim olarak herkesin görebileceği şekilde yayınlanıyor arkadaşınızın profilinde. O da isterse tabi ki kim olmadığını bilmediği kişiye herkesin görebileceği şekilde cevap yazıyor. İsterseniz soru sormadan başkalarının sorduğu ve arkadaşlarınızın cevapladığı kayıtları da okuyabilirsiniz. Bu bıçağın bir yüzü tabi. Şimdi kendinizi o soru sorulan kişi yerine koyun. Kimden olduğu belirsiz soruları yanıtlamak oldukça zevkli olsa gerek. Bu arada genelde bu kayıtlar Facebook ve Twitter’da paylaşılıyor. Size kalmış elbette. Denemek için: www.formspring.me


>Art Niyetli Hareketler

>

Berlin’de bir grup bisikletli litrelerce boyayı Rosenthalerplatz’ın ortasına dökmüşler. (Hiç gitmediğim için bilemiyorum ama büyük bir meydan olsa gerek…) Meydandan geçen arabalar, bisikletler, motorlar, yayalar da bu renki toplu “sanat eseri”ni oluşturmuşlar! Çevreciler hemen sinirlenmesin, bunu organize edenler boyanın su ile çıktığına ve zararlı olmadığına dair posterleri asmayı ihmal etmemişler.
Benim çok hoşuma gitti ama bizde böyle bir şey yapılır mı bilemiyorum. Taksim maydanında böyle bir organizasyon yapılmaya kalkılsa bin bir tür tantana… Ama kesinlikle ilham verici, Berlin’li bisikletlileri Taksim’e bekliyoruz!


>Aile Porschesi

>

Panamera, Porsche& Maserati çekişmesinin son ürünü olarak yollarda yerini aldı. Maserati Quattroporte’ye rakip olarak çıkan yeni model bazılarına göre çok hoş, bazılarına göre ise (ben dahil olmak üzere) Porsche markasına yakışmayan bir konsept ve dizayn. Tabi ki uzaktan bakıldığında her türlü yorum yapılabilir. Bir test sürüşü fikrimizi baya değiştirecektir büyük ihtimal. Ama dürüst bir şekilde düşünelim, Quattroporte’yle( bilmeyenler için ezelin arabası) karşılaştırıldığında biraz geri kalmıyor mu?

>Şampiyonluk Yarınlara Kaldı…

>

Bu sezon da şampiyonluk yüzüğünü takamayan LeBron James, gelecek yıl büyük ihtimal New York Knicks forması giyecek. Sezon ortasında artık 6 numara giyeceğini açıklayan LeBron hem daha çok para kazanacak hem de daha güçlü bir şehrin takımına gidecek. Bazı insanların dediği gibi Kral’dan İmparator’a dönüşmeye çalışacak. Ancak şampiyonlukla taçlandırılmayan krallık nereye kadar o da bir merak konusu… Bu yaz NBA de transfer piyasasını takip etmek çok zevkli olacak gibi. Birçok süper star takım değiştirecek, dengeler çok farklı şekillenecek gibi gözüküyor.


>Avrupalı’nın Gözünde Sabri Sarıoğlu

>Son günlerde gazetelerde ve spor sitelerinde sıkça Sabri Sarıoğlu’yla ilgili transfer haberlerine rastlıyoruz. İddialara göre kendisiyle Almanya’dan Hamburg ve Hoffenheim takımları ilgilenmekteymiş. Daha önce de birçok Galatasaraylı’nın hayretle karşıladığı bir Fiorentina, hatta AC Milan (nasıl bir hayal gücüyse) söylentisi de kulislerde konuşulmaktaydı. Bu tür haberler beni hem şaşırttı hem de bu guzide(!) futbolcumuz hakkında düşünmeye sevk etti. Görünen o ki Avrupalı’nın aklına Sabri denince, Bordeaux maçının son dakikasında turu getiren füzesi(!); Euro 2008’de Philipp Lahm’ın ‘sağından atıp solundan geçişi’; uzun ve tehlikeli (!) taçları ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi (sanırım katılabileceğim tek konu bu) geliyor. Fakat nedense benim ve eminim birçok futbol izleyicisinin aklına %80 ortalamayla kuşları kovalayan, ayağından çıkan şut ve orta benzeri toplar; genelde bir maç sırasında kaybettiği kademesini ertesi hafta ancak bulabilmesi; rakip yarı alandan kendi kalecisine geri pas vermeye çalışırken topu kornere atışı; attığı çok gerekli(!) vücut çalımları ve bilumum fantastik hareketleri geliyor. Acaba biz başka Sabri, Avrupalılar başka Sabri mi izliyor diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçi altyapıdan geldiği için kulübe herhangi bir maliyeti olmayan bir oyuncuyu yurt dışına bir sakız parasına bile satmak kârdır, fakat sonra onu örneğin bir Milan forması içinde gördüğümde bu durumu olgunlukla karşılayabileceğimi sanmıyorum.

Sözün özü, sekiz yıldır A takımda yer alan fakat bir karınca boyu yol katedemeyen bu kardeşimizin yurt dışına transfer olmasını hepimiz isteriz. Benim İngiltere, İtalya, Almanya gibi liglerden pek ümidim yok, fakat belki bir Rus takımı doyurucu bir teklifle Sabrimizi bizden alabilir. Alın, lütfen, buna dayanabiliriz!

http://www.dailymotion.com/swf/video/xah68h


>WTF?!?!

>http://player.ordienetworks.com/flash/fodplayer.swf


>Grooveshark.com

>

Eğer Limewire’dan habire iTunes’a şarkı yüklemekten sıkıldıysanız size mükemmel bir alternatif sunuyor bu site. Pandora.com’un istediğiniz şarkıyı, istediğiniz zaman, istediğiniz kadar dinleyebildiğiniz versiyonu gibi düşünün grooveshark’ı. Üstte arama çubuğu var oraya istediğiniz şarkıyı yazın anında çıkıyor. İsterseniz playlist oluşturabiliyorsunuz. Yada alttaki küçük kutucuklara hemen dinlemek istediğiniz şarkıları atıp dinleyebiliyorsunuz. Ses kalitesi genelde Limewire’dan yüklediğiniz şarkılarla aynı, hatta bazen daha iyi olabiliyor. Eğer 3 dolar verip reklamlardan kurtulmak istiyorsanız aynı zamanda grooveshark’ın programınızı indiremenizede izin veriyor. Pek bir farkı yok açıkçası normal internet sitesinden ama denemeye değer. Eğer Blackberry’niz varsa grooveshark’ı application olarak indirebiliyorsunuz telefonunuza ve istediğiniz yerden dinleyebiliyorsunuz. Application ilk çalıştığında kullanıcı adı ve şifre soruyor, para verip üye olmanızı istiyor olabilir ondan emin değilim. iPhone’da grooveshark application’ı yok haliyle ama jailbreak ettiyseniz iPhone’unuzu o zaman indirebiliyorsunuz. İlla para verip üye olmak zorunda da değilsiniz, üye olduğunuz taktirede diğer arkadaşlarınız sizin kullanıcı adınızı yazıp yaptığınız playlist’lerden sizin sevdiğiniz şarkıları dinleyebiliyorlar. Hep aynı şarkıları dinlemekten sıkılınca arkadaşlarınızın şarkılarını eşeleyip güzel şarkılar keşfedebilirsiniz kendinize. Site nasıl bunca zaman kapatılmadı en ufak bir fikrim bile yok. Normal şartlarda yasaklanıp kapatılmış olması lazımdı bu sitenin ama legal olup olmadığından bile emin değilim. http://listen.grooveshark.com/ adresinden siteye girebilirsiniz.


>Project Natal

>Herhalde blogumuzu okuyan herkes Nintendo’nun Wii’sini denemiştir. Playstation oynamayan var mi diye sormuyorum bile. Microsoftun Xbox denilen konsolu Türkiyede pek yaygın değil malesef ama işler bu kış biraz değişebilir. Microsoft hem Playstation’ı, hemde Wii’yi tahtından indirmeye hazırlanıyor. Hemen yalan olur demeyin çünkü bu sefer gerçekten ciddi bir işe kalkışmışlar. Şimdilik Project Natal adıyla duyurdukları yeni “kumanda” aslında sizsiniz. Olay çok basit. Almanız gereken 2 tane şey var: biri Xbox, diğeride yeni çıkacak olan kamera. Kamerada yüz ve ses tanıma özellikleri var. Odaya adımınızı attığınız anda sizle muhabbet etmeye başlayabiliyor. Eğer 1’den fazla kişi varsa kimin konuştuğunu anlayıp ona göre cevap verebiliyor. Araba yarışı oynarken koltuğa oturup sanki elimizde direksiyon tutuyormuş gibi yapmamız yeterli oluyor. Elimizi sağa, sola döndürdüğümüzde kamera hareketi anında algılayıp arabayıda ona göre yönlendiriyor. Tabi PES oynarken kırılcak olan kol ve bacaklardan blogumuzu kesinlikle sorumlu değildir. Microsoft o işi nasıl halledecek bilmiyorum. Sadece oyun oynamak için değil karşılıklı Skype’tan kamera açıp ailecek konuşabiliceksiniz. Koltugunuzun minderlerinin arasına düşürdüğünüz kumandayı arama gereği duymadan oturduğunuz yerden Xbox’ınızda izlediğiniz filmleri durdurup yeniden başlatabilceksiniz. Böylece artık kumandayı kaybetme derdi de olmayacak çünkü kumanda sizsiniz. Ama tabi hemen heycan yapmayın, Microsoft elimize problemle ve eksiklerle dolu, kalitesiz resimler çekmekten başka hiçbir halt yapamayan uyduruk bir kamerada verebilir. Hoplayıp zıpladığımızda bizi algılayamıycak diye çok korkuyorum açıkçası. Yinede daha piyasaya çıkmadan ve test etmeden hakkında kötü yorumlarda bulunmak istemiyorum. Sonuç olarak artık Zeki Müren’de bizi görebilcek!